ANLAMAK VE ANLAMSIZLAŞTIRMAK
610 yılının Mekke bölgesinde bulunan Nur Dağındaki Hira Mağarasında Hz.Muhammed’e inmeye başlayan Kur'an’ın ilk emri
‘’OKU ‘’ ibaresiydi.Bununla birlikte nazil olmaya başlayan Kur’an’ın inişi tam tamına 23 yılda tamamlandı.Peki neden inişi bu kadar uzun zaman aldı tek seferde inebilir ve toplu halde herkes Müslüman olabilirdi.Kur’an bu konuya şöyle açıklık getiriyor ;
Ayrıca onu sürekli okunan bir Kur'an kılmak için bölüm bölüm açıkladık (ki), üzerinde dura dura onu insanlara okuyasın; çünkü biz de onu, (hayata geçirsinler) diye dura dura, parça parça indirmiştik. ( İsra Suresi 106.Ayet )
İnsanların Kur’an’ı anlayabilmesi ve üzerinde uzun uzun düşünebilmesi için Allah insanlık üzerindeki nimetini tam 23 yılda tamamladı.Bizim ümmetimiz ise 23 yılda inen Kur’an’ı bir ayda hatim etti.Burada asıl sorulması gereken soru ; Evet hatim edildi peki bu vahiy bu kitap bize ne diyor yada ne demek istiyor nelerden bahsediyor ? İşte asıl sorun burada başlıyor bizler Kur'an’ı yıllarca ölülere,suya,şekere,tuza okuduk.Hiçbir zaman anlamak için okumadık.Hatta mevlütlerede Kur’an’ı okutmak için Kuranı okuyan kişiye para verdik.Okuyan okuduğunu dinleyen dinlediğini anlamadı geriye sadece Kur’an’ı okuyanın güzel sesi kaldı o da güzelse.
Kur’an’ın Arapça nazil olmasının Arapçanın kutsal bir dil olduğu ile alakası yoktur.Kur’an’ın Arapça nazil olmasının tek nedeni vahiy gönderilen toplumun Arap olması ve Arapça dilinin kullanılmasıdır.
Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik. (Yusuf Suresi 2.Ayet )
Görüldüğü gibi ayette özellikle vurgulanan ‘’Anlayasınız ‘’ hitabı Kur’an’ın neden Arapça olarak indiğinin en güzel kanıtıdır.Kur’an’ın Araplar'a ve Arapçaya ait kılınması ona yapılan en büyük haksızlıktır.Allah anlayın derken biz anlamak yerine anlamadan okuduk ve 23 yılda inen Kur’an’ı bir ayda hatim ettik.
Kur'an’ın anlaşılmaması üzerine İslam ümmetinde bir çok problemler meydana gelmeye başladı.Ortalıkta din tüccarları türemeye başladı ve bu insanlar din üzerinden para kazanmanın peşine düştü.Muskacılar paraları cebe indirip köşeyi döndü.Sürekli Hz.Muhammed'in sünnetinden bahseden bu din tüccarları onun işine gelen sünnetlerini kavrayıp diğerlerini görmezden geldiler.Oysa bütün peygamberler vahyi toplumuna ilettiğinde ;
(Ey Peygamber!) "Ben bu (davet) karşılığında, dileyen kimsenin Rabbine doğru bir yol tutması dışında sizden herhangi bir ücret talep etmiyorum" de! ( Furkan Suresi 57.Ayet )
İşte bu, Allah'ın iman eden ve o imana uygun eylem üreten kullarına verdiği müjdedir. De ki (ey Peygamber): "Bu davete karşılık sizden bir ücret istemiyorum; ( Şuara Suresi 180.Ayet )
İşte bu, Allah'ın iman eden ve o imana uygun eylem üreten kullarına verdiği müjdedir. De ki (ey Peygamber): "Bu davete karşılık sizden bir ücret istemiyorum; ( Şura Suresi 23.Ayet )
Ben bu (davet) karşılığında sizden hiçbir ücret talep etmiyorum, benim ecrimi takdir etmek sadece alemlerin Rabbine düşer." ( Şura Suresi 127.Ayet )
Ey kavmim! Sizden bu (çabam) için maddi bir karşılık talep etmiyorum. Yaptıklarımın karşılığını takdir edecek olan yalnızca beni yoktan var edendir. Bunu olsun akledemiyor musunuz ? ( Hud Suresi 51.Ayet )
Vahyi toplumlarına ileten Peygamberlerin dillerindeki tek şey ‘’ Ben bunun karşılığında ücret talep etmiyorum ‘’ sözüdür.Şimdiki din tüccarları ise muska satarak , yanmaz kefen satarak zengin oldular sonra çıkıp Hz.Muhammed’i örnek alın diye bas bas bağırdılar.
Eğer bizler Kur’an’ı anlayarak okusaydık bu din tüccarlarının hortlamasına uygun ortam olmayacaktı.Bu ümmet Kur’ansız Müslümanlardan çektiğini imansız ve dinsizlerden çekmedi.
Allah ise şöyle buyuruyor ;
Resul de şöyle der: "Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular." ( Furkan Suresi 30.Ayet )
Diyeceğimiz şu ki Kur’an anlamsızca telaffuz edilecek bir kitap değildir.Kur’an herkes tarafından okunabilir,anlaşılabilir ve yaşanılabilir bir kitaptır.Onu anlamsızlaştırmak ona yapılacak en büyük haksızlıktır.Saygı ve selametle...
Ferdi YAPICI
12.10.2017